ne güzel ummandan habersiz balık
tarladan habersiz buğday
kitaptan habersiz harf olmak.
öyle sızısız yaşamak derin bir aptallıkla
derin bir saflıkla bakmak günlere
bakmak insana ve et görmek, gölge görmek
bakmak öyle flu hayata
ve sırası geldiğinde dualarla gömülmek.
ne güzel uçurum örmek gün boyu
sonra gönüllü düşmek uçarak kanat kanat
ne güzel kör göz, kesik kol, kırık bacak
ne güzel kıyısında durmak hayatın
kendi kendisini alçıya alarak.
ne güzel diş acısı bilmeyen ağız olmak
şimşir taraklı kel baş…
yürümek oturarak, durmak koşarak
ne güzel erdemi bir top gibi
kaleden kaleye savurarak…
ne güzel yaftalı aptal, anıksız aş olmak
ne güzel çöpsüz üzüm, kumsuz çöl sormak.
ah ne güzel, ne güzel hayata…
ne güzel her çuvala sığmış
kırık mızrak gibi yaşamak!
Tutunamadık
Daha kaç gece gerek bana sensiz durupdurup öldüğümDüşemeden sevdayaBu yangın niyeSanki kördüğümDaha kaç sabahı selamlayacağım sensizSevdanın rengi yokBu cümbüş niyeBeklemek...






